Blog

  • Eyvah eyvah! Alpaslan Türkeş’in “Devlet Bahçeli MİT’tendir” mektubu mu o?

    Mektuptan Muhafazakar Parti’nin Kurucu Genel Başkanı Mehmet Pamak bahsetti.

    Mehmet Pamak bir TV programında Türkeş’in 1983 yılında Muharrem Şemsi’ye bir mektup yazdığını ve mektubun bir bölümünde ”Devlet Bahçeli MİT’tendir, arkadaşlarımız MİT’ten uzak durmalı ve bunlara itibar etmemelidir” dediğini belirtti.

    İşte o mektup:

  • FLAŞ! MİT ve Mossad arasında İran’a yönelik anlaşma

    JÖNTÜRK klavyeleri haber bombardımanını sürdürüyor. Sırada Türkiye ve İsrail istihbarat servisleri arasında imzalanan yeni mutabakat metni var.

    Edindiğimiz bilgilere göre, metnin imzacıları Türkiye adına MİT Başkanı Hakan Fidan ve İsrail adına da Mossad Direktörü David Barnea.

    Bu metne göre artık Mossad ajanları Türkiye sınırları içinde İran’ın faaliyetlerine yönelik çalışmalar yapabilecek.

    Son aylarda iki istihbarat teşkilatı arasında özellikle Türkiye sınırları içinde faaliyet gösteren İran casusluk hacrelerine ilişkin işbirliği en üst düzeyde devam ediyordu.

    Anlaşma, bu durumn resmiyete dökülmesi olarak değerlendiriliyor.

  • Rus uyuşturucu baronu, imalathanelerini Türkiye’ye mi taşıyor?

    Adı Egor Burkin… Egor Levchenko olarak da biliniyor ve uyuşturucu ticaretinde Meksikalı olarak tanınıyor.

    Rusya’nın Başkürdistan bölgesinden.

    Kısa süre içinde kurduğu ağ ile Rusya’da en büyük mefedron (Türkiye’de miyav miyav olarak biliniyor) ve metamfetamin üreticisi oluyor.

    Rusya’da hakkında tutuklama kararı çıkınca kapağı Ukrayna’ya atıyor ve burada kurduğu imalathanelerle işi daha da büyütüyor.

    Öyle ki, Avrupa’ya giden mefedron ve metamfetaminin yüzde 70’ini o üretiyor.

    Sonuçta Ukrayna’da da fazla rüşvet vermediği için yetkililerle papaz oluyor ve orada da hakkında tutuklama talebi çıkıyor.

    Verdiği rüşvetle paçayı sıyırıyor ve Meksika’ya ulaşıyor.

    Edindiğimiz bilgilere göre Burkin, şimdilerde dikkatini büyük bir pazar (hem üretim hem tüketim açısından) olarak gördüğü Türkiye’ye çevirmiş durumda.

    Burkin, Ukrayna’daki imalat ağının bir benzerini Türkiye’de kurmak için bazı Türklerle temas halindeymiş.

    Türkiye’nin başını ağrıtan en önemli konulardan biri kuşkusuz uyuşturucu belası.

    Eğer Burkin imalathanelerini Türkiye’de kurarsa, olacağı varın siz düşünün.

    Bizden uyarması.

  • Obama, Dr. Mehmet Öz’ü “yılan yağı satıcısı” (Sahtekar) ilan etti

    Senato ara seçimlerinde Pennsylvania’da kıran kırana bir mücadele yaşandı.

    Senatör seçilmek için Cumhuriyetçi Parti’den eski başkan Donald Trump’ın desteğiyle aday olan Dr. Mehmet Öz ile Demokrat Parti’den John Fetterman yarıştı.

    …Ve Mehmet Öz, kaybetti.

    Bu yenilgide çeşitli faktörler rol oynadı ve bunlardan birinin de eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Mehmet Öz hakkında sarfettiği şu sözler olduğu da konuşuluyor:

    Obama, Fetterman’a destek konuşmasında Mehmet Öz’ün sattığı bazı alternatif tıp ürünlerinden yola çıkarak “Kendisi bir yılan yağı satıcısıdır (Sahtekar anlamında). Seçilmek için yapmayacağı bir şey yok” dedi.

    Öte yandan bir dönem Mehmet Öz ile Barack Obama’nın eşi Michelle Obama arasında güçlü bir ilişki vardı.

  • Kripto para ‘guru’sunu CIA-Mossad mı öldürdü?

    Kripto para piyasasında adı “öncüler” arasında geçen Nicolai Arcadie Muchgian’ın esrarengiz ölümü…

    Muchgian’ın yaşadığı Porto Riko’da denizde boğularak öldüğü bildirildi.

    Fakat, Muchgian’ın ölümünden birkaç gün önce attığı ve CIA ile Mossad’ı Porto Riko’da seks trafiğini yönetmekle suçladığı Tweet, işin içinde başka işler olduğu yolundaki kuşkuları artırıyor.

    İşte Muchgian’ın attığı o Tweet:

    …Ve bu Tweet’ten yalnızca iki gün sonra Muchgian’ın cansız bedeni denizde bulundu.

    Nicolai Arcadie Muchgian, kripto para piyasasının önemli şirketlerinden MakerDAO’nun kurucu ortaklarından biriydi ve DAI sabit coin’inin bir fork’u olan RAI’nin de yaratıcısıydı.

  • Uyuşturucu ticaretinde şok detay! Rus casuslar mafya oldu. Bazı Türkler de…

    Rusya’nın Ukrayna savaşını sürdürebilmek için nakit paraya ihtiyacı büyük.

    İşte sırf bu nedenle, Rus casuslardan bir mafya örgütü oluşturulduğu ve bu örgütün Avrupa ülkelerine yönelik sigara ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı belirlendi.

    Örneğin, geçtiğimiz aylarda Polonya sınırında ele geçirilen ve Belçika’ya gönderildiği tespit edilen 57 milyon sigara ile 48 ton tütünün arkasında gönderici Beyaz Rusya’dan görünmesine rağmen Rus istihbaratanın olduğu ortaya çıktı.

    Yine, Belçika’nın Antwerp limanında bu yıl ele geçirilen eroinin de yine mafya rolü yapan Rus ajanlarınca Afganistan’dan getirildiği ortaya çıktı.

    JÖNTÜRK’ün edindiği bilgilere göre, eroinin batıya taşınmasında Rus istihbaratı Türk mafyasından da destek almış.

    Kimler acaba Türk mafyasından o isimler?

    Bizden aktarması…

  • Rus istihbaratına bağlı “Ölüm Ağı” Türkiye’ye saldıracaktı ki…

    Killnet (Ölüm Ağı) olarak biliniyor. Rus istihbaratına bağlı bir “hack”layıcılar grubu.

    Türkiye’de bazı hedeflere siber saldırı düzenlemeyi planlıyorlardı (Ukrayna’ya destek veriliyor iddiasıyla), son anda yukarılardan gelen bir talimatla Bulgaristan’a yöneldiler.

    Bulgaristan’da hükümete ait birçok sitenin saldırılardan payını aldığı öğrenildi.

    Killnet’in hem NATO hem de AB üyesi olan Bulgaristan’dan bazı kritik bilgileri aldığı gelen haberler arasında.

    Bizden özetle aktarması ve uyarması:

    Siber saldırılara azami dikkat…

  • Türkiye Karadeniz’de balistik füze fırlattı, haber yabancı basından öğrenildi

    Savunma Sanayii Başkanlığı’nın ‘Tayfun Füze Sistemi Geliştirme Projesi’ kapsamında Türkiye Rize’den bir balistik füze denemesi yaptı. Füze, Sinop açıklarında bulunan 561 kilometre uzaklıktaki hedefi başarı ile vurdu.

    Vurdu vurmasına da, Türk medyasının içinde olduğu hal ve gidiş de iyice ortaya çıktı.

    Abuk sabuk konuları manşetlerine taşımakla övünen ve de Erdoğan rejiminde güçlü kaynaklara sahip olduklarını iddia eden sözde gazetecilerin gazetecilik oynadıkları medya organlarında haberle ilgili tek bir satır yer almadı.

    Yandaşıyla muhalifiyle Türk medyası, balistik füzenin fırlatılışını Bloomberg’den öğrendi.

    Yunanistan’da panik

    Yunanistan’da hükümet sözcüsü Yannis Oikonomou, Türkiye’nin balistik füze fırlatmasıyla ilgili olarak, “Bu hareket Erdoğan’ın sözlü planlarının ve propagandasının bir parçasıdır. Açıkçası Türkiye’nin Prag’dan sonra çelişkili bir tavrı olduğunu söylemek yalan olmaz. Bir yandan iletişim kanallarının her iki ülkenin de yararına olduğunu anlayan Savunma Bakanı Akar olumlu mesajlar gönderiyor. Türkiye’nin bu kışkırtıcı söyleminin hiçbir yere varmayacağını kendisi de anlamış görünüyordu.” dedi.

    Ta Nea gazetesi de, Türkiye’nin balistik füze Tayfun’u denemesini manşetten duyururken, Türk analistlerin Tayfun’la ilgili yorumlarda Yunanistan’ı hedef aldığına dikkat çekti.

  • FLAŞ! Türkiye’den Washington’da fena halde şaibeli lobi adımı

    Türk-ABD İş Konseyi, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi için şaibeli lobicilik firması Actum ile 250 bin dolar karşılığında bir yıllık anlaşma imzaladı.

    Türk-ABD İş Konseyi, Ticaret Bakanlığı’na bağlı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) bünyesinde faaliyet gösteriyor.

    Buradaki şaibe ne mi?

    Actum’un kurucusu ve yöneticisi Kirill Goncharenko’nun ilişki ağı…

    Kirill Goncherenko

    Öyle ki Goncherenko’nun adına başka ülke adına ajanlıktan tutun da kara para aklamaya, daha önce çalıştığı işyerinde zimmetine para geçirmekten dolandırıcılığa kadar mahkemelerdeki birçok suç dosyasında rastlamak mümkün.

    Mesela son olarak 7 Kasım 2021’de FBI tarafından açılan bir davada Goncherenko’nun şaibeli işleri bir bir sıralanıyor.

    Buna karşın Goncherenko’nun bu tür işlerini Londra’daki ofisi üzerinden yürüttüğü ve böylece ABD’deki soruşturmalardan kurtulmaya çalıştığı da basın organlarında yer alıyor.

    Bizden durumu özet olarak aktarması ve sorması:

    Goncherenko’nun şirketi neden seçildi?

  • Süleyman Soylu’nun bakanlığı dönemindeki “rüşvet” ABD’de kayıtlara geçti

    Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden ABD’li Oracle’ın Türkiye’de 2018 yılında 112 Acil Çağrı Hattı yazılımı için İçişleri Bakanlığı ve SGK yetkililerine milyonlarca dolar rüşvet verdiği ortaya çıktı.

    Süleyman Soylu rüşvet skandalının ortaya çıktığı yıl İçişleri Bakanı olarak görev yapıyordu (2016 yılından bu yana).

    ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) kayıtlarına göre, Oracle, Türkiye’de iş kazanmak için (112 Acil Çağrı Hattı yazılımı) İçişleri Bakanlığı ve SGK yetkililerine rüşvet verdi ve bunun için oluxturulan rüşvet fonlarını kullandı.

    Oracle, SEC’in bu suçlamasını kabul etti ve 23 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.

    SEC kayıtlarına göre, doğrudan verilen rüşvetler ile birlikte Oracle’ın Türkiye birimi çalışanları, rüşvet fonlarını kullanarak İçişleri ve SGK yetkililerinin kendileri, eşleri ve çocukları için Los Angeles ve Napa Vadisi ve California’ya geziler de düzenlediler.

    Rüşvet havuzundan yararlanan İçişleri ve SGK yetkilerinin isimleri açıklanmadı.

    Her ne kadar Türkiye’de bu rüşvet skandalı pek gündeme gelmese de ABD’de kayıtlara geçmiş oldu.

    Bizden duyurması.